Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dört yaş | four n. | ||
I've heard that Einstein didn't start speaking until he was four. Einstein'ın dört yaşına kadar konuşmaya başlamadığını duydum. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | on dört yaş | fourteen n. | ||
I have always been in favour of the age of fourteen, unless specific products require other age limits. Belirli ürünler başka yaş sınırları gerektirmedikçe, her zaman on dört yaşından yana olmuşumdur. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | on dört yaş altındaki kimse | child n. |